Ebru Genç

Türk toplumunun temel taşı olan aile, geçmişten günümüze bir değerler bütünü olarak hayatımızın en önemli unsurlarından biri oldu. Ancak son yıllarda boşanmaların hızla artması, bu yapının sağlamlığını sorgulamamıza yol açıyor. Günümüzde artan boşanmalar sadece bireylerin değil, toplumun genel refahını da etkileyen ciddi bir mesele haline gelmiş durumda. Peki, boşanmaların arkasında yatan temel sebepler neler ve bu sorunu çözmek adına neler yapılabilir?

Boşanmaların Artış Sebepleri

Boşanma oranlarındaki yükseliş, sadece Türkiye'de değil, birçok ülkede dikkat çeken bir durum. Ancak Türk aile yapısında boşanmaların artışı, daha derin toplumsal ve kültürel dönüşümlerle bağlantılı. Boşanmaların artmasının arkasında yatan bazı temel nedenler şu şekilde özetlenebilir:

1. Ekonomik Zorluklar: Artan geçim sıkıntısı, işsizlik ve ekonomik baskılar aile içi anlaşmazlıkları tetikliyor. Özellikle pandemi dönemiyle birlikte artan ekonomik kriz, birçok çiftin üzerindeki yükü daha da artırdı.

2. Değişen Toplumsal Roller: Geleneksel cinsiyet rolleri, günümüzde daha esnek hale geldi. Kadınların iş hayatında daha fazla yer alması ve ekonomik bağımsızlık kazanması, boşanma oranlarını etkileyen faktörlerden biri. Eşitlikçi bir ilişki modeli benimsemeyen çiftler, çatışmalar yaşadıklarında boşanmaya daha meyilli olabiliyor.

3. İletişim Sorunları: Evliliklerin başarısız olmasının en yaygın sebeplerinden biri iletişim eksikliği. Yoğun iş temposu, teknoloji bağımlılığı ve dijital dünyaya olan aşırı bağlılık, çiftlerin birbirleriyle olan bağlarını zayıflatıyor.

4. Aile Baskısı ve Geleneksel Beklentiler: Türkiye’de aile yapısına yönelik geleneksel beklentiler, evliliği zorlayan faktörlerden biri. Aile baskısıyla gerçekleşen evlilikler, ilerleyen süreçte çiftler arasında ciddi uyumsuzluklara yol açabiliyor.

5. Sosyal Medya ve Teknolojik Bağımlılık: Dijital çağda sosyal medya, bireylerin birbirleriyle olan etkileşimlerini büyük oranda şekillendiriyor. Ancak sosyal medya, çiftler arasında kıskançlık, güvensizlik ve hatta ihanet gibi sorunlara yol açabiliyor.

6. Boşanmaların Toplumsal Etkileri

Artan boşanmalar, yalnızca çiftlerin hayatında değil, çocuklar ve geniş ailelerde de büyük bir iz bırakıyor. Çocukların ruhsal ve sosyal gelişiminde boşanmanın olumsuz etkileri görülmekte. Aynı zamanda, boşanmanın getirdiği stres, ailelerin ruh sağlığını olumsuz etkileyebiliyor. Ayrıca, boşanmalar devletin sosyal politikaları üzerinde de bir yük oluşturarak, maddi ve sosyal kaynakların yetersiz kalmasına neden olabiliyor.

Boşanma Oranlarını Azaltmak İçin Ne Yapılabilir?

Boşanma oranlarının azalması için bireyler, aileler ve devletin birlikte adım atması önemlidir. İşte bazı çözüm önerileri:

1. Evlilik Öncesi Eğitimler: Evlilik öncesinde çiftlere verilen eğitimler, ilişkide karşılaşılan sorunları yönetmek için oldukça önemlidir. Çiftlerin, evlilik öncesi beklentilerini doğru belirlemesi, gelecekteki çatışmaların önüne geçebilir.

2. Aile Danışmanlığı ve Terapiler: Çiftler, karşılaştıkları sorunları çözmede profesyonel yardım almalıdır. Devlet destekli aile danışmanlığı hizmetleri yaygınlaştırılabilir ve çiftlerin bu hizmetlere ulaşımı kolaylaştırılabilir.

3. Ekonomik Destek Programları: Aileleri ekonomik olarak desteklemek, boşanma oranlarını azaltmada etkili bir çözüm olabilir. Özellikle düşük gelirli çiftlere yönelik sosyal yardımlar artırılabilir.

4. Sosyal Medya Kullanım Bilinci: Teknoloji bağımlılığını ve sosyal medya etkisini azaltmaya yönelik çalışmalar yapılabilir. Çiftlerin sosyal medya ve dijital dünya ile ilişkilerinde sağlıklı sınırlar belirlemesi teşvik edilebilir.

5. Aile İçi İletişimi Geliştirme Programları: Evlilikte iletişim sorunlarını çözmeye yönelik eğitim programları, devlet ya da sivil toplum kuruluşları tarafından desteklenebilir. Bu programlar, çiftlerin birbirleriyle daha sağlıklı ve etkili bir şekilde iletişim kurmasına yardımcı olabilir.

Toplumsal Bilinç ve Sağlam Aile Yapısı

Boşanma oranlarındaki artış, yalnızca bireysel bir sorun değil, toplumsal bir mesele olarak ele alınmalıdır. Sağlam bir aile yapısı, bireylerin sağlıklı bir toplumda yaşamasını sağlamak için önemlidir. Aile içi değerlerin yeniden inşa edilmesi, bireylerin toplum içinde huzurlu bir hayat sürmesini sağlayabilir. Bu noktada toplum olarak daha sağlıklı aile yapıları oluşturmak için el birliğiyle hareket etmeliyiz.