Celal Atik

Türkiye’nin dört bir yanında üreticinin ve vatandaşın cebini yakan fiyatlar artık günlük yaşamın ayrılmaz bir parçası haline geldi. Ekmek 15 TL, bir bardak çay 10 TL, yarım litre su 4 TL, bir litre süt ise 17 TL'yi buldu. Ancak bu fiyatların yükselmesinin arkasında üreticinin değil, artan maliyetlerin ve aracılara yüklenen bedellerin olduğu gerçeği yatıyor.

Buğday 9 TL, Ekmek 15 TL: Aradaki Fark Kimin Cebinde?

Türkiye, tarımda kendi kendine yeten ülkeler arasında gösterilirdi. Ancak artık bir kilogram buğdayın fiyatı sadece 9 TL iken, soframıza gelen ekmek için 15 TL ödemek zorundayız. Üreticinin ürettiğiyle tüketicinin ödediği arasındaki uçurum giderek büyüyor. Çiftçi alın terinin karşılığını alamazken, vatandaşın sofrasına gelen ekmeğin maliyeti hızla artıyor.

Bir Litre Süt 17 TL, Ama Çiftçi Ne Kazanıyor?

Balıkesir Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği Başkanı Hasan Çetin’in açıklamaları, hayvancılık sektöründe yaşanan sıkıntıları açıkça ortaya koyuyor. Süt üreticisi, nakliye ve soğutma maliyetleri nedeniyle litre başına 17 TL olarak belirlenen fiyatın 16 TL’ye kadar düştüğünü ifade ediyor. Üstelik bu bedel de ödemelerdeki vadeye göre daha da azalıyor. Yani süt fiyatı yükseliyor gibi görünse de, üretici kazanamıyor; aksine borç batağına sürükleniyor.

Çay ve Su Bile Lüks Oldu

Bir bardak çayın 10 TL, yarım litre suyun 4 TL olduğu bir ortamda temel ihtiyaçlar bile lüks hale geldi. Çiftçi ve hayvancı, tarla ve ahırda sabahın ilk ışıklarından itibaren çalışırken, emeğinin karşılığını alamadığı gibi, kendi ürettiği ürünü satın almakta zorlanıyor.

Üreticinin Çığlığı: “Yük Bizim Sırtımızda!”

Tarım ve hayvancılıkla uğraşan üreticiler, mazot, yem, gübre ve enerji maliyetlerindeki artış nedeniyle ayakta durmakta zorlanıyor. Sanayicilerin ve aracılardan gelen ek maliyetler, üreticiyi tükenme noktasına getirirken, tüketicinin de alım gücünü düşürüyor. Çiftçi, “Biz üretiyoruz ama emeğimizin karşılığını alamıyoruz. Artan maliyetlerle boğuşurken, sofradaki ekmek ve sütten dahi uzaklaşmak zorunda kalıyoruz,” diyor.

Çözüm Nerede?

Türkiye’nin tarım ve hayvancılık politikalarında köklü bir değişime ihtiyaç var. Üreticiye destek sağlanmalı, nakliye ve soğutma gibi maliyetler adil bir şekilde karşılanmalı. Aksi takdirde, hem üretici üretimden çekilecek hem de tüketici temel gıdaya ulaşmakta zorlanacak.

Ekmek, süt, çay ve su… Günlük hayatın en temel ihtiyaçları bile artık herkesin kolayca erişemediği bir noktaya geldi. Çiftçinin sesi duyulmazsa, yarın sofralarımızdaki gıda krizine karşı daha ağır bedeller ödeyebiliriz.