Beyza Kural

Sağlık sistemimizin en ön saflarında yer alan aile hekimleri, toplumun her kesimine sağlık hizmeti sunarak insanların sağlık yolculuğundaki ilk adımı güvenle atmalarını sağlıyor.

Ancak, son dönemlerde artan iş yükü, yetersiz maaşlar ve çalışma koşullarındaki zorluklar aile hekimlerini greve sürüklemiş durumda. Peki, bu grev sadece hekimlerin taleplerini mi gündeme getiriyor?

Hayır. Bu grev aslında sağlık sisteminin birçok sorununu gün yüzüne çıkarıyor ve toplum sağlığını yakından ilgilendiren konulara ışık tutuyor.

Grev sırasında en çok etkilenenler ise, her zaman olduğu gibi vatandaşlar ve özellikle düzenli bakım gerektiren hastalar oluyor. Aile hekimlerinin grevde olması, kronik rahatsızlıkları olan, çocuklarının aşı takibini yaptırmak isteyen veya reçetelerini yeniletmek zorunda olan hastalar için ciddi sıkıntılar yaratıyor.

Vatandaşların aksayan sağlık hizmetleri nedeniyle mağdur olmaması ve aile hekimlerinin çalışma koşullarında iyileştirme sağlanması ise çözüm bekleyen önemli konular arasında yer alıyor.

Aile Hekimleri Neden Grevde?

Aile hekimlerinin grev gerekçeleri, iş yükünün ağırlaşmasından yetersiz maaşlara, fiziksel çalışma koşullarından artan bürokratik işlere kadar geniş bir yelpazede sıralanabilir. Yüzlerce hasta ile birebir ilgilenmek zorunda kalan aile hekimleri, sorumlu oldukları kişi sayısının fazla olması nedeniyle her bir hasta ile yeterince ilgilenememekten şikâyetçi. Yine, düşük ücretler ve ek ödeme sistemlerindeki düzensizlikler de hekimlerin huzursuzluklarını artıran faktörler arasında.

Üstelik, aile sağlığı merkezlerinin fiziksel koşullarının yetersizliği, personel açığı ve güvenlik riskleri de hekimlerin işlerini zorlaştırıyor. Tüm bu koşullar, aile hekimlerini mesleklerini hakkıyla icra edememekten dolayı hayal kırıklığına uğratırken, sağlık sisteminin sürdürülebilirliği açısından da tehlike sinyalleri veriyor.

Vatandaşlar Mağdur: Sağlık Hizmeti Aksamamalı

Grev sırasında vatandaşların yaşadığı mağduriyet, aslında aile hekimlerinin sağlık sistemindeki vazgeçilmez rolünü bir kez daha ortaya koyuyor.

Kronik hastalar, çocuklarının aşısını yaptırmak isteyen aileler, yaşlı bakım hizmeti alanlar veya rutin kontroller için aile sağlığı merkezine gitmek zorunda olanlar, bu grev sürecinde en çok mağduriyet yaşayan kesimler arasında.

Hastalar, reçetelerini yenilemek için veya sağlık raporu almak için çoğu zaman başka yerlere yönlendiriliyor, bu da süreci daha karmaşık ve zor hale getiriyor.

Birçok vatandaş için aile sağlığı merkezleri, en hızlı ve erişilebilir sağlık hizmeti anlamına geliyor. Bu merkezler, özellikle kırsal kesimde veya sağlık merkezlerine ulaşımın zor olduğu bölgelerde yaşayan insanlar için hayati önem taşıyor.

Grevin devam etmesi halinde, bu insanların sağlık hizmetine erişimi ciddi bir şekilde aksamaya devam edecektir.

Çözüm İçin Adımlar Atılmalı

Aile hekimlerinin çalışma koşullarının iyileştirilmesi ve vatandaşların mağduriyet yaşamaması için somut adımlar atılması gerekiyor.

Hekimlerin makul bir hasta sayısına sahip olmaları, ücretlerinde iyileştirmeler yapılması, fiziksel çalışma koşullarının düzeltilmesi ve şiddet olaylarına karşı daha etkin güvenlik önlemlerinin alınması, sağlık sisteminin genelini rahatlatacak ve hekimlerin işlerini daha verimli yapmalarına olanak tanıyacaktır.

Aile hekimlerinin taleplerinin göz ardı edilmesi, yalnızca sağlık sistemindeki yükü artırmakla kalmaz; vatandaşların sağlık hizmetine erişimini de sekteye uğratır. Her grev, yalnızca sağlık çalışanlarının hak mücadelesini değil, toplumun sağlık hakkını savunmayı da içermektedir. Bu nedenle yetkililerin, aile hekimlerinin taleplerine kulak vererek kalıcı çözümler üretmesi, halk sağlığını koruma adına büyük bir adım olacaktır.

Sağlıklı Bir Toplum İçin Sağlıklı Çalışma Koşulları

Aile hekimleri grevdeyken sağlık hizmetinin aksamasının, doğrudan vatandaşları etkilediği gerçeği, aile sağlığı merkezlerinin toplum sağlığı açısından önemini bir kez daha gözler önüne seriyor. Vatandaşların mağdur olmaması, sağlık hizmetlerinin aksamaması ve aile hekimlerinin görevlerini güvenle, huzurla yapabilmesi için taleplerine kulak verilmesi, sadece sağlık çalışanlarının değil, toplumun da yararına bir çözüm olacaktır.

Yetkililerin, hekimlerin haklı taleplerine duyarlı yaklaşarak kalıcı çözümler üretmesi, hem sağlık çalışanlarının iş motivasyonunu artıracak hem de toplum sağlığını garanti altına alacaktır. Sağlıklı bir toplum için, sağlık çalışanlarının sağlıklı ve güvenli çalışma koşullarına sahip olmaları esastır.