Los Angeles Protestolarında Gazetecilere Sert Müdahale: Muhabir ve Fotoğrafçı Yaralandı

ABD’nin Los Angeles kentinde düzenlenen protestolarda görev yapan gazetecilere yönelik sert polis müdahalesi, uluslararası tepkilere yol açtı. Avustralya merkezli 9 News’in muhabiri Lauren Tomasi ve İngiliz fotoğrafçı Nick Stern, plastik mermiyle vurularak yaralandı.

Lauren Tomasi, Los Angeles Metropolitan Gözaltı Merkezi önündeki protestoları takip ederken, polis tarafından atılan plastik mermiyle bacağından vuruldu. O anlar 9 News canlı yayınına yansıdı. Yayında protesto alanından aktarma yapan Tomasi, müdahalenin başladığını bildirdiği sırada acı içinde bağırarak yayını yarıda kesmek zorunda kaldı.

Olayın ardından Tomasi, sosyal medyada yaptığı açıklamada “İyiyim” mesajı verdi. 9 News ise “Lauren ve kameramanı güvende, görevlerine devam edecekler” açıklamasını yaptı. Kanal, yaşananları “gazeteciliğin ön saflarında olmanın riskleri” olarak tanımladı.

Nick Stern, Los Angeles County’ye bağlı Paramount bölgesinde protestoları görüntülerken, polis tarafından atılan 14 mm’lik sünger merminin uyluğuna isabet etmesi sonucu ağır yaralandı. Ciddi kan kaybı yaşayan Stern, çevredeki protestocular tarafından Long Beach Memorial Tıp Merkezi’ne taşındı ve acil ameliyata alındı.

Basın yeleği giydiğini ve gazeteci kimliğinin görünür olduğunu belirten Stern, buna rağmen hedef alındığını vurguladı. Stern, daha önce 2020’de George Floyd protestoları sırasında da benzer bir şekilde yaralanmıştı.

Los Angeles Polisi (LAPD), protesto alanında “yasa dışı toplanma” ilan ederek kalabalığa müdahale etti. Yetkililer, medya mensuplarını “aktif operasyonlardan uzak durmaları” yönünde uyardı.

Avustralya’da olay büyük yankı uyandırdı. Yeşiller Partisi Senatörü Sarah Hanson-Young, bir Avustralyalı gazetecinin ABD polisi tarafından vurulmasını “şok edici ve kabul edilemez” sözleriyle eleştirdi. Senatör, Başbakan Anthony Albanese’yi, ABD yönetiminden açıklama talep etmeye çağırdı.

“ABD Başkanı’na ilk söylenmesi gereken şey, gazetecilerimize ateş etmeyi bırakmasıdır.”

Olay, basın özgürlüğü ve gazetecilerin güvenliği konusundaki tartışmaları yeniden gündeme taşıdı. Uluslararası basın kuruluşları ve insan hakları örgütleri, bağımsız gazeteciliğin korunması ve güvenliğinin sağlanması çağrısında bulunuyor.